| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | uyum içerisinde | en rapport s. |
| Genel | uyum içerisinde | in step with ed. |
| Genel | uyum içerisinde | in phase with ed. |
| Idioms | ||
| Deyim | uyum içerisinde | in key expr. |
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrases | ||||
| İfadeler | (biriyle/bir şeyle) uyum içerisinde | in harmony (with someone or something) expr. | ||
|
We regard these concerns of ours as being in harmony with the Commission's objectives as regards transport. Bu endişelerimizin Komisyon'un ulaştırma konusundaki hedefleriyle uyum içerisinde olduğunu düşünüyoruz. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | uyum içerisinde bulunmak | support f. | ||
| Genel | ile uyum içerisinde | in concordance with ed. | ||
| Genel | ile uyum içerisinde | in good agreement with ed. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | (biriyle/bir şeyle) uyum içerisinde hareket etmemek | be out of sync (with someone or something) f. | ||
| Deyim | diğer unsurlarla uyum içerisinde | in key expr. | ||
| Deyim | (biriyle/bir şeyle) uyum içerisinde hareket etmeyen | out of sync (with someone or something) expr. | ||
